Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Gıda enflasyonundaki yüksek seyir enflasyonun düşüş hızını sınırlayan temel faktör oldu" denildi.

Kurul'un, 17 Temmuz tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 24 Temmuz 2014 tarihli toplantı özetinde, Haziran ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,31 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 9,16'ya gerilediği anımsatıldı.

Yıllık enflasyondaki düşüşte başta gıda olmak üzere enerji ve hizmet fiyatlarının belirleyici olduğu ifade edilen özete göre, bu dönemde, Türk Lirası'ndaki değer kaybının birikimli etkileri zayıflamaya devam etti ve temel mal grubu yıllık enflasyonunda yılbaşından bu yana gözlenen artış eğilimi durdu. Bu doğrultuda çekirdek göstergelerde yıllık enflasyon nispeten yatay bir seyir izledi.

Özete göre, gıda grubunda yıllık enflasyon 1,6 puanlık düşüşle yüzde 12,47'ye geriledi. Bu gelişmede yıllık enflasyonu baz etkisiyle 4,4 puan azalan işlenmemiş gıda grubu belirleyici olurken endekse yeni giren taze meyve fiyatları grup enflasyonundaki düşüşün sınırlı kalmasına neden oldu. İşlenmiş gıda grubunda ise başta ekmek ve tahıllar olmak üzere yüksek fiyat artışları alt kalemler geneline yayılarak devam etti ve yıllık enflasyon yüzde 12,2'ye yükseldi. Gıda enflasyonundaki yüksek seyir enflasyonun düşüş hızını sınırlayan temel faktör oldu. Nitekim gıda grubu hariç tutulduğunda tüketici enflasyonunun ana eğiliminde yavaşlama gözleniyor. Öte yandan, yüzde 4,25 seviyesindeki enerji grubu yıllık artışı, tüketici enflasyonuna olumlu katkısını sürdürdü.

Hizmet fiyatları haziran ayında yüzde 0,88 oranında arttı ve grup yıllık enflasyonu 0,34 puanlık azalışla yüzde 8,18'e geriledi. Bu dönemde yıllık enflasyon lokanta-otel, kira ve ulaştırma gruplarında yükselirken enflasyondaki düşüş büyük ölçüde şoför kurs ücretlerindeki baz etkisinden kaynaklandı. Mevsimsellikten arındırılmış veriler hizmet grubunda enflasyonun ana eğilimi haziran ayında zayıflamakla birlikte yüksek seviyesini koruduğuna işaret etti.

Temel mal grubu yıllık enflasyonu haziran ayında yüzde 11,4 seviyesinde yatay bir seyir izledi. Türk Lirası'nda nisan-mayıs döneminde gözlenen değerlenme sonucunda dayanıklı tüketim malları fiyatları iki ay üst üste düşüş kaydetti ve grup yıllık enflasyonu gerilemeye devam etti. Diğer taraftan, döviz kuru etkilerinin daha gecikmeli hissedildiği dayanıklı dışı temel mal fiyatlarındaki artış eğilimi sürdü. Bu gelişmelerle birlikte temel mal grubunda Döviz kuru kaynaklı enflasyon baskıları hafiflemeye devam etti. Nitekim haziran ayına ilişkin mevsimsellikten arındırılmış veriler grup enflasyonunun ana eğiliminde belirgin bir iyileşmeye işaret etti.


- "Irak'taki jeopolitik gelişmeler iktisadi faaliyet ve cari denge üzerinde olumsuz risk oluşturabilecektir"-

PPK toplantı özetine göre, 2014 yılının ikinci çeyreğine ilişkin veriler iktisadi faaliyette ılımlı bir artışa işaret etti. Üretim tarafından değerlendirildiğinde, sanayi üretim endeksi nisan ayındaki yüzde 0,9 artışın ardından, mayıs ayında yüzde 1 oranında geriledi. Mayıs ayında üretimdeki azalmada bir önceki aya göre yüksek oranda gerileyen sermaye malları üretimi belirleyici rol oynadı. Mayıs ayında dayanıklı mallar üretimi sınırlı oranda gerilerken, dayanıksız mallar üretimi arttı, ara malı üretimi ise yatay seyretti. Böylece, nisan-mayıs döneminde üretim yatay seyretti.

Özette, gelecek dönemde, ihracatın desteği ve özel kesim yurt içi talebindeki toparlanma ile üretimdeki ılımlı artışın devam edeceği öngörüsüne yer verildi.

Özete göre, dayanıksız tüketim talebine ilişkin göstergelerden, dayanıksız tüketim malları üretimi nisan-mayıs döneminde bir önceki çeyrek seviyesinin üzerinde gerçekleşirken, dayanıksız tüketim malları ithalatı ise bir önceki çeyreğe kıyasla geriledi. Dayanıklı tüketim malları üretimi ve ithalatı nisan-mayıs döneminde bir önceki çeyrek seviyelerinin üzerinde gerçekleşti. Dayanıklı mal talebine ilişkin göstergelerden otomobil satışları ilk çeyrekteki sert düşüşün ardından ikinci çeyrekte yatay seyrederken, beyaz eşya satışları iki çeyrek aranın ardından nisan-mayıs döneminde artış gösterdi.

Böylelikle, ikinci çeyrekte dayanıksız tüketim malları talebindeki artış eğiliminin devam ettiği, dayanıklı mal talebindeki gerilemenin de durmuş olabileceğinin düşünüldüğü vurgulanan özette, "Makine-teçhizat yatırımlarına ilişkin göstergeler yatırımlardaki zayıf seyrin korunduğuna işaret ediyor. İnşaat yatırım göstergeleri ise ikinci çeyrekte inşaat yatırımlarındaki artışın yavaşlayarak sürdüğünü gösteriyor" ifadeleri kullanıldı.

Özette, belirsizlik algısındaki azalma, güven endekslerinde gözlenen iyileşme ve Türk Lirası'ndaki oynaklığın düşmesiyle birlikte tüketim talebinin desteğiyle yurt içi talebin yılın ikinci yarısında toparlanacağı öngörüsü dile getirildi.

Sıkı para politikası duruşu ve makro ihtiyati tedbirlerin etkisiyle bu toparlanmanın kademeli ve ılımlı olmasının beklendiği belirtilen özette şunlar ifade edildi:

İhracat dış talepteki toparlanmanın da etkisiyle büyüme eğilimini 2014 yılı ikinci çeyreğinde korumakta ve büyümeye olumlu katkı yapmaktadır. Altın hariç ihracat miktar endeksi mayıs ayında aylık bazda sınırlı bir artış göstererek, nisan-mayıs döneminde bir önceki çeyrek ortalamasının üzerinde seyretmiştir. Son dönemde anket göstergelerinin işaret ettiği küresel ölçekteki ılımlı toparlanmanın ve dünya ticaretindeki canlanmanın etkileriyle önümüzdeki dönemde ihracatın büyümeye olumlu katkısının devam etmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, Irak'taki jeopolitik gelişmeler iktisadi faaliyet ve cari denge üzerinde olumsuz risk oluşturabilecektir.

2013 yılı kasım döneminden itibaren süregelen güçlü istihdam artışı mart-nisan dönemlerinde hız kesmiş, mevsimsellikten arındırılmış verilerle işsizlik oranları yatay bir seyir izlemiştir. Bu dönemde, inşaat istihdamı gerilerken, sanayi istihdamı yatay seyretmiş, tarım dışı istihdam hizmet sektörünün katkısıyla artış göstermiştir. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin öncü göstergeler istihdam artışında ılımlı bir seyre işaret etmektedir."

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, sermaye girişlerinin hızlanması durumunda döviz rezervlerini güçlendirici yönde adımlar atılabileceği belirtilerek, Kurul'a,ayrıca Rezerv Opsiyon Mekanizması'nın (ROM) döviz kompozisyonunda teknik değişiklik ihtiyacı konusunda bilgi sunulduğu bildirildi.

Kurul'un 17 Temmuz 2014 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 24 Temmuz 2014 tarihli toplantı özetinde, Kurul'un, toplantıda "Temmuz Enflasyon Raporu"nda yer alması öngörülen orta vadeli tahminleri değerlendirdiği kaydedilerek, 2014 yılının ikinci çeyreğinde gıda dışı enflasyonun "Nisan Enflasyon Raporu" tahminleri ile uyumlu gerçekleştiği ifade edildi.

Arz yönlü olumsuz gelişmeler sonucunda gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin devam etmesinin, yıllık tüketici enflasyonunun tahminin üzerinde kalmasına neden olduğu belirtilen özette, Kurul'un, enflasyon tahminlerine esas oluşturan varsayımlar ile dışsal koşullarda önemli bir güncelleme olmadığını ifade ettiği aktarıldı.


- "Kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir"-

Gıda fiyatlarındaki yukarı yönlü risklerin sınırlandırıldığı varsayımı altında Nisan Enflasyon Raporu'nda yer alan 2014 yıl sonu enflasyon tahminin korunduğu ifade edilen özette, şu değerlendirmeler yapıldı:

"Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Yılın ilk yarısında tüketici kredileri büyümesi yakın yıllar ortalamasının oldukça altında kalırken, ticari krediler göreli olarak daha güçlü bir artış sergilemiştir. Kurul, kredilerdeki bu olumlu büyüme kompozisyonunun özel kesim nihai talebini kontrol altında tutarak hem enflasyonu düşürücü etki yaptığını hem de dengelenmeyi desteklediğini ifade etmiştir. Bu gelişmelerle uyumlu olarak yurt içi özel kesim nihai talebi ılımlı bir eğilim sergilemektedir.

İhracat ise dış talepteki toparlanmanın da etkisiyle büyümeye olumlu katkı yapmaktadır. Kurul, talep bileşenlerinin mevcut görünümü altında 2014 yılında toplam talep koşullarının enflasyon baskılarını sınırlayacağını ve cari işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözleneceğini tahmin etmektedir. Yakın dönemde yaşanan jeopolitik gelişmeler ise gerek doğrudan ticaret kanalıyla gerekse petrol fiyatları kanalıyla büyüme ve dengelenme süreci açısından aşağı yönlü riskler oluşturabilecektir. Petrol fiyatlarındaki olası yükselişin ayrıca enflasyon üzerinde olumsuz etkileri olabilecektir."

Geçen yılın ortalarından itibaren gerçekleşen birikimli döviz kuru gelişmelerinin yıllık enflasyon üzerindeki olumsuz yansımalarının kademeli olarak azaldığı belirtilen özette, temel enflasyon göstergelerinin ana eğiliminin, başta dayanıklı mallarda olmak üzere döviz kuru kaynaklı enflasyon baskılarının hafiflemesiyle birlikte yakın dönemde düşüş sergilediği ifade edildi.

PPK toplantı özetinde, son dönemde gıda fiyatlarında gözlenen arz yönlü artışların enflasyonun düşüş hızını sınırladığı aktarılarak, Kurul'un, yılın ikinci çeyreğinde yurt dışı tarım ürünlerinde yaşanan fiyat düşüşleri dikkate alındığında, bu ürünlere yönelik aktif bir dış ticaret politikasının gıda fiyatlarındaki yukarı yönlü riskleri sınırlayabileceğini ifade ettiği vurgulandı.

- "Portföy akımlarında, son aylarda girişler gözlenmiştir"-

Son dönemde, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) destekleyici politikalarını uzun süre devam ettireceğini açıklaması ve uzun vadeli faiz beklentilerini düşürmesi finansal piyasalara olumlu yansıdığı kaydedilen özette, Ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) politika faiz oranlarını düşürmesi ve yeni bir nicel genişleme programını duyurmasının küresel risk iştahını artırıcı yönde etki yaptığı kaydedildi.

Bu gelişmelerin küresel likidite koşullarını genişletici bir etki yaptığı ve gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında artış yaşandığı belirtilen özette, Kurul'un, gıda hariç enflasyon eğilimindeki düşüş ve küresel likidite koşullarındaki iyileşme doğrultusunda bir haftalık repo faizinde ölçülü bir indirime gittiği anımsatıldı.

Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından izleneceği ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceğinin altı çizilen özette, şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarında, 2013 yılı ortasından itibaren yaşanan çıkışların aksine, son aylarda girişler gözlenmiştir. Ilımlı seyretmeye devam eden küresel büyüme görünümünün ve risk iştahındaki olumlu seyrin önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını desteklemeye devam edeceği değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, sermaye girişlerinin hızlanması durumunda döviz rezervlerini güçlendirici yönde adımlar atılabilecektir. Kurula, ayrıca Rezerv Opsiyon Mekanizması'nın (ROM) döviz kompozisyonunda teknik değişiklik ihtiyacı konusunda bilgi sunulmuştur."

Kurul, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip etmektedir. Para politikası duruşu oluşturulurken, önümüzdeki dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir."

Orta vadede mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesinin makroekonomik istikrarı destekleyeceği kaydedilen özette, bu yönde atılacak adımların aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişleteceği ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacağı belirtildi.

Özette, bu çerçevede, Orta Vadeli Program'ın gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığı vurgulandı.


AA