ABD’de doğup büyüyen Seval Öz’ün teknolojiye olan merakı, Google’ın eski İş Geliştirme Direktörü olarak sürücüsüz araba projesinin gelişmesini sağlamış. Onun bir özelliği de dünyaca ünlü Türk Doktor Mehmet Öz’ün kardeşi olması.
Seval Öz, Hillary Clinton, Madeleine Albright gibi Amerikan siyasetine damga vuran kadınların mezun olduğu Wellesley Koleji’ni bitirmiş, sonra da The Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) elektronik eğitimi almış. Öz, “Kadınlar teknoloji konusunda düşündüklerinden daha yetenekli ama Google da bile çalışanların sadece %18’si kadın. Kadınlara örnek olmak istedim. Ailem medikal tarafı kovalarken ben teknoloji tarafını kovaladım” diyor. Google’da İş Geliştirme Yöneticisi olarak liderlik yaptığı sürücüsüz araba çalışmasının otomotiv sektöründe bütün oyunu değiştirecek olması, 49 yaşındaki Öz’ü yakında Almanya merkezli bir otomotiv şirketine CEO olarak yeni bir göreve taşımaktaymış.
Tüm sıkıştırmalarıma rağmen hangi Alman otomotiv şirketi olduğunu öğrenemedim. Öz, çok yakında resmen açıklanacak yeni görevinde, ABD’nin teknoloji merkezi olarak bilinen Silikon Vadisi’nde, San Francisco’da çalışmaya devam edecek ama yeni görevi dolayısı ile Avrupa’ya daha çok gelecek olmasına ve Türkiye’de olup bitenleri de daha da yakından takip edebileceğine seviniyor. Biz, ‘Türkiye’de yerli otomotivi üretelim mi?’ tartışmasına devam ederken Seval Öz’ün gelişmesine liderlik ettiği sürücüsüz araç, ABD’de Nevada, California ve Florida eyaletlerinde kullanıma başlamış. Öz’den duyduğuma göre ABD’deki mevcut sistem sürücüsüz araç kullanımına izin veriyor ancak düzenleme eksik, örneğin bir kaza olursa kimin suçu olur gibi detaylar üzerinde Amerikan Meclisi’nde şimdiden çalışılıyormuş. Öz, “Bunun kanun taslağı ağustos ayında bitiyor ve aralık ayına kadar, yani bu sene sonuna kadar, bu konu gündeme gelir. Türkiye’ye gelmesi için bu arabaların hatasız çalışıyor olması ve Türkiye’de navigasyon sisteminin kusursuz çalışıyor olması lazım” diyor.
‘YERLİ OTODA TRENE SON VAGONDAN BİNİN’
Seval Öz liderliğinde Google tarafından geliştirilen sürücüsüz araç aslında bir devrim olarak otomotiv üretiminde mekanik teknolojiden elektronik teknolojisine geçişin önünü açıyor. Sürücüsüz arabalar elektronik, yani benzine dayalı değil. Öz’den duyduğuma göre böyle bir teknoloji atışı geleneksel sektörden gelemezdi çünkü değişen teknoloji ile yazılım çok önemli bir rekabet faktörü oluyor. Mekanik teknolojiden elektronik teknolojiye bir dönüşüm yaşanırken daha çok elektronik ve mekanik mühendis bir araya gelecek. Öz’e göre, pili Kore ya da Çin’den ithal ederek kendi yazılımlarımızı geliştirerek yerli otomobili çok rahat üretebiliriz. Öz, “Teknoloji değişirken trene son vagondan binin. Türkiye yapmazsa Çin yapacak.
Artık rekabette farkı pil değil yazılım ve sensör yaratacak. Örneğin TÜBİTAK, Türk Üniversiteleri, Stanford’la işbirliğine gidip yazılımı yaratabilirsiniz. Türkiye’de bunu yapabilecek mühendisler var” diyor. Sürücüsüz araca binen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan’ın Silikon Vadisi’ni ziyaretlerinde de yeni teknolojiyi ve yerli otoyu nasıl çıkarabileceğimiz konusunda fikirlerini aktardığını söyleyen Öz, “Türkiye’den Silikon Vadisi yüzde yüz çıkabilir. Çünkü nüfusumuz çok genç. Önemli olan üniversitelerle hükümet işbirliğinin sürdürülmesi, yabancı yatırımcıyı çekmek için vergi avantajı vermek ve gerektiğinde çıkış imkânı sağlayacak likiditeyi sağlayabilmek. Büyük Türk şirketleri eko-sisteme katılırsa da süreç daha da hızlanır” diyor.
