Advertisement

Diyelim 2012 yılının başında bir ev satın aldınız. Türkiye ortalamasına göre, bugün bu evin değeri ne kadar arttı, biliyor musunuz? Tam yüzde 52. Peki gelecek 2 yılı da işin içine katarsanız, nereye çıkması bekleniyor biliyor musunuz? Yüzde 96. Yani 2012 başında aldığınız evin fiyatı, 2016 sonuna geldiğinizde neredeyse ikiye katlanmış olacak.

Bu hesabı ben yapmıyorum. Hesaplamayı yapan kredi derecelendirme kuruluşu S&P. Yayınladıkları son rapora göre, konut fiyatları ekonomik gelişmelere karşı dayanıklı olan 4 ülke var. Rusya, G.Afrika, İsrail ve Türkiye.



Türkiye konut piyasasına yönelik olarak kurumun yaklaşımı ilginç. Başlıkları şöyle özetlemek mümkün:

1) 2014 yılının ilk yarısında konut piyasasını yaşanan ekonomik sorunlar vurdu. Ortalama mortgage faizi Nisan 2014'te yüzde 13.6'ya kadar tırmandı. 2013 Haziran'ında gördüğü dip nokta yüzde 8.3 idi. Bu tırmanış, mortgage talebinin düşüşüyle sonuçlandı. 2015 Şubat ortasına kadar geçen süreçte mortgage faizi yüzde 10.8'e düştü. Sonbahardan itibaren mortgage talebi bir miktar artsa da Aralık sonu artış hızı, 2013 Aralık sonunun yarısında kaldı.

2) Haziran ayından itibaren konut fiyatlarındaki artış hızlandı. Satışlar düşmüş olmasına rağmen 2014 yılında Türkiye'de konut fiyatları artışı yüzde 16 oldu. Enflasyondan arındırıp reel fiyat artışına bakılınca rakam yüzde 7.4. Bu rakam 2013 yılında yüzde 6 idi. Konut fiyatlarındaki reel fiyat artışı 2010 yılından bu yana en büyük yükselişe işaret ediyor.

3) Fiyat artışlarında ilk sırayı İstanbul aldı. İstanbul'da konut fiyatları ortalama yüzde 25 büyüdü. 2013 yılında nominal konut fiyat artışı yüzde 20 olmuştu. Birçok bölgedeki konut fiyatı, 2013 yılına göre çok daha yüksek artış gösterdi.

4) Özellikle 2014 Ağustos-Aralık döneminde konut fiyatları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artış gösterdi.

5) 2000 ile 2011 yılları arasında Türkiye'de konut sahipliği sayısı yüzde 30 artarak 15 milyondan 19.5 milyona yükseldi. Bu da inşaat sektörüne neden bu kadar önem verildiğini çok net olarak ortaya koyuyor.

6) Türkiye'de konutların kişi başına ortalama oda sayısı 1.1. OECD üyesi ülkeler arasında ortalama rakam 1.6; dolayısıyla Türk halkı daha küçük konutlarda oturmayı tercih ediyor gibi görünüyor. Elbette bu tercih mi, parasının küçük konuta yetmesinden mi, o tartışılır.

7) Türkiye'de oturduğu konutun geliştirilmesi ya da yenilenmesi gerektiğini söyleyenlerin oranı yüksek. Evinden memnun olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 67, ki bu rakam da OECD ortalaması olan yüzde 87'nin oldukça altında.

8) Kurum 2015 yılında da konut piyasasının kuvvetli kalmasını bekliyor. Bu yıl yüzde 14, seneye yüzde 13 daha büyümesi söz konusu olacak diye düşünüyor. Bu yıl için reel fiyat artışı beklentisi yüzde 7.

9) Şu anda Türkiye'de inşaat halinde 1 milyon konut bulunuyor. Bu rakam da 2013 yılının yüzde 25 üzerinde.

10) Türkiye'nin 2023 yılına kadar nüfusunun yüzde 11 artması bekleniyor. İstanbul için nüfus artışı beklentisi yüzde 20'lerde ve toplam nüfusun 16 milyona ulaşması öngörülüyor. S&P bu nedenle İstanbul'da da Türkiye'nin genelinde de konut piyasasının canlı kalacağı görüşünde.